FAKİRLEŞTİRİLİP, KREDİ KARTI İLE TESLİM ALINAN HALKIM! - Fahrettin ALİŞAR

FAKİRLEŞTİRİLİP, KREDİ KARTI İLE TESLİM ALINAN HALKIM!


Fahrettin ALİŞAR


Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre, geçen Ocak ayında ihracat; bir önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 27,91 gerileyerek, 7 milyar 51 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bir yıllık ihracat ise yüzde 14,29 artışla 124 milyar 769 milyon dolar oldu.

Ocak ayında en fazla ihracat yapan sektör, 1 milyar 153 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörü oldu. Bunu, 1 milyar 4 milyon dolar ile otomotiv ve yan sanayi, 965 milyon dolar ile demir çelik sektörleri takip etti.

Hazır giyim ve otomotiv sektörü, ihracatın sürükleyici sektörleri arasındadır. Ancak bu sektörlerdeki kriz, gün geçtikçe yayılıyor ve ekonominin diğer alanlarına bulaşıyor.

Birçok otomotiv sektörü kapısına kilit vuruyor, üretime bir süreliğine ara veriyor.

Tarım sektörü ihracatı; Ocak ayında yüzde 5.25 gerilerken, toplam ihracat içerisinde yüzde 16,02 pay aldı.

Bu konuda Türkiye yaşanan şudur; Türkiye dışarıya daha az mal satıyor, o nedenle daha az üretim yapıyor. Aynı anda dışarıdan daha az mal alıyor, çünkü daha az tüketiyor. Nitekim dış açık; azalan refah ve üretimle kapatılabiliyor. Yani Türkiye hızla fakirleşiyor. Türkiye fakirleştikçe, kaynakları dışarıya akıyor.

Türkiye’de dış ticaretteki düzeltme fakirleşmeyle sağlanıyor. Gün geçtikçe fakirleşme derinleşerek büyüyor.

Bu fakirleşme ile birlikte Türk insanı; bilinçli ve planlı bir şekilde borçlandırılıyor. Bankalar sokaklarda masa kurup, kredi kartı dağıtıyor.

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya’ya göre; kredi kartı ve kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 253 artış gösterdi. Tüketicinin toplam borcunun yüzde 36’sı kredi kartı borçlarından, yüzde 13’ü ise bireysel kredi borçlarından oluşmaktadır.

Nazım Kaya’ya göre; bankaların tüketiciyi sürekli borçlandırmasına karşılık, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve diğer sorumluların; sürekli pembe tablolar çizmeleri, tüketiciyi bugünlere getirdi. Halkımız aylık kazancının önemli bir kısmını kredi borçları için kullanması sebebiyle, ekmek parasına dahi muhtaç hale geldi. . Kredi kartı ve kredi borçlarından dolayı intihar, boşanma, cinayet ve hırsızlık gibi vakalarda ciddi artışlar görülüyor.

Küresel krizin merkezi olarak gösterilen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Federal Reserv; Türkiye’ye özellikle yanlış tanıtılıyor. Türk kamuoyu Federal Reserv’i “Amerikan Merkez Bankası” olarak tanıyor. Gerçek böyle değildir. Federal Reserv; 1910 yılında Jekyll Adaları’nda bir araya gelen dönemin büyük zenginlerinin kurduğu özel bir bankadır. 1907, 1920 ve1929 buhranlarını da bu zenginler meydana getirdi. Borsa oyunları ile birinci krizde 5400 bankayı iflas ettirdiler. 1929 buhranında ise Federal Reserv yöneticilerinin sahip olduğu bankalar dışında, Amerikan işadamlarının oluşturduğu bütün bankalar ve bütün Amerikan ekonomisi çökertildi. Tarım arazileri de dahil ABD’deki bütün servet, Federal Reserv sahiplerinin eline geçti. Ondan sonra da Amerikan devletini, bu bankaya borçlandırmaya başladılar. Bugün Amerikan devletinin, toplam borcu 12 trilyon dolara yakındır. Federal Reserv sahipleri, daha sonra ABD ve İngiltere’deki güçlerini kullanarak, bütün dünya ekonomisine ve kültürüne ağırlık koydu. 11 Eylül komplosuna, Afganistan ve Irak işgallerine karar veren güç bu yapılanmadır.

Türkiye’de IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği işbirliğiyle ve içeriden işbirlikçilerin de desteklemesiyle uygulanan krizler; model olarak, 1929 buhranı gibidir. “Küçük Amerika modeli” işte budur. Türkiye’de de milli sermaye ve bütün halk soyulmuştur. Bugün Türkiye’nin borcu, yıllık milli hasılasını aşmıştır.

Türkiye’yi; bu çaresizlik ortamında tutarak, bütün yeraltı ve yerüstü servetlerini teslim etmeye zorlamaktadırlar. Bunu Türk insanı fakirleştirip, kredi kartı ile teslim almak suretiyle büyük ölçüde başardılar.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com