KRUSCEV TAKTİĞİ - Fahrettin ALİŞAR

KRUSCEV TAKTİĞİ
Fahrettin ALİŞAR

Davos’ta Sayın Başbakanımızın sergilediği tavrı izlediğimde, her Müslüman gibi çok gururlandım. İçimden gelen gür bir sesle; “Helal Olsun, İşte Bu!” diye bağırdım. Hele hele Siyonist Perez’in ses tonunu duydukça bu duygularım doruğa çıktı.

Başbakanımızın sergilediği bu tavır sonrası, Ortadoğu’nun ezik ve gururları kırılmış Müslümanlarının çekim merkezi, Türkiye oldu. Bu olay da göstermiştir ki; ezilmiş, hırpalanmış, gururları kırılmış Ortadoğu Müslümanları; İsrail’in barbar, soykırımcı politikaları ile özellikle Arap Ülke yöneticilerinin, İsrail ve ABD yanlısı işbirlikçi politikaları karşısında bir çıkış yolu arayışı içerisindedir. En ufak bir kıvılcım bile onları sokaklara dökmekte, çıkış yapan liderin posterlerini taşınmakta, O’nun adına şarkılar bestelenmektedir.

Sayın Başbakanımızın bu çıkışı ruhumuzu okşasa da, olayları duygusallığın dışında değerlendirmek mecburiyetimiz vardır. Medyasal kurgular ile bir yere varamayacağımız aşikâr.

Davos olayının hemen ardından yapılan propaganda biçimi, bana zamanın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin liderlerinden Nikata Kruscev’in, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, ayakkabısını çıkararak yaptığı gösteriyi hatırlattı. Kruscev; görevi sırasında yaptığı agresif çıkışlar ile Sovyet halkına anlık zevkler tattırmış, onların gururlarını okşamış, bu eylemi ile onların zor çalışma koşullarını unutturmaya çalışmıştır.

Gerçekler ortada iken, Medyasal kurgular ile olayları değerlendirmek biz Müslümanlara yakışmaz.

Bugün terörist İsrail; tahrif edilmiş Tevrat’ın hedefleri doğrultusunda vaad edilmiş toprakları ele geçirmek uğruna ne gerekiyorsa yapıyor. Evleri, camileri, çoluğu çoğu ne varsa saldırıyor. Tek hedefi; vaad edilmiş toprakları ele geçirmek. Tevrat’ta çok açık bir şekilde İsrailoğullarına, Batı’da Akdeniz kıyısındaki bugünkü İsrail’in olduğu yerden, doğuda Fırat’a kadar olan bölgeyi işgal etmeleri çağrısında bulunuluyor. Bugünkü stratejilerinin ana temasını bu ideoloji oluşturuyor ve ABD’nin petrol çıkarları ile bütünleştirilip başka bir renge boyanarak dünya kamuoyuna sunuluyor.

Tevrat’taki Büyük İsrail’in içinde; bugünkü İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye’nin Fırat’ın altında kalan bölümü, Irak’ın Fırat’a kadar bölümü ve Suudi Arabistan’ın kuzey kısımları bulunuyor.

Terörist İsrail; Tevrat’taki bu hedefini genişleterek Türkiye’nin Fırat’ına kadar uzatıyor ve Kuzey Irak’ta Fırat’ın doğusunda yer alan Türkiye’nin Güneydoğusunu da hayal ettiği ülkenin toprakları arasında sayıyor. Tutumu bu kadar açık ve net.

Bugün dünyada haritası olmayan tek ülke İsrail’dir. Siyonistlere göre; “İsrail’in haritasının çizimi henüz tamamlanmamıştır!” Adamlar bunu açık açık ifade ediyorlar. Yani Türkiye ve diğer Müslüman Ülkeler böyle bir İsrail ile karşı karşıya.

Sayın Başbakanın Davos’ta yaptığı çıkış sonrası, ABD’deki Yahudi Lobisi çok ağır açıklamalar yaptı. Bu ağır açıklamaları yapan, Türkiye’yi tehdit eden Yahudi Lobisi, Sayın Başbakanımıza “Yahudi Üstün Cesaret Ödülü” veren lobinin ta kendisidir. Sayın Başbakanımız; aldığı bu ödülü, bu ağır açıklamanın hemen ardından iade etmemiştir.

Filistin’de Müslümanları bombalayan Yahudi İsrail pilotları, eğitim uçuşunu Konya semalarında yapmaktadır. Uçuş eğitimi hâlâ devam etmektedir. Bu eğitime son verilmemiştir.

Terörist İsrail ile yapılan tüm askeri anlaşmalar, ihaleler ve diğer ilişkiler, eskisi gibi devam etmektedir. İlişkilerde zerre kadar bir gerileme söz konusu değildir.

Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Tel-Aviv’de, terörist İsrail’in Büyükelçisi de Ankara’da görevlerine devam etmektedir. Chavez gibi bir rest çekilememiştir.

Tüm gerçekler ortada iken, fiili olarak Filistin lehine, terörist İsrail aleyhine ciddi bir adım atılmamış iken, medyasal kurgular ile halkı yönlendirmek, kamuoyu oluşturarak Müslümanların gururunu okşamak, tam bir Kruscev taktiğidir.

Medyanın yaptığı bu taktik ile insanımıza anlık zevkler tattırılmakta, onların gururlarını okşanmakta, insanımız gerçeklerden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com