OBAMA, KATI AMERİKAN ÇIKARLARINI AŞAMAZ.
Fahrettin ALİŞAR
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık yarışı nihayet dün bitti. İçimizdeki Amerikalılardan daha çok Amerikancı kesimin yorumları, oldukça düşündürücü!
Neymiş? Obama, sözde Ermeni soykırımını tanıyacakmış, stratejik müttefikliğimize leke getirmezmiş? O bir kahramanmış? Müslüman bir aileden geliyormuş! Kenya’da yoksul bir ailenin çocuğuymuş?
İçimizdeki Amerikalılardan çok Amerikancılara söylenecek sözüm yok. Ama baltanın sapı bizden olanlara söylenecek sözüm çok.
Baltanın sapı bizden olanlara diyorum ki; siz Barack Obama’yı bırakın, iki numaralı adamı olarak seçilen Delawere senatörü Joe Biden’e bakın! Çünkü gölge başkan Biden’dir.
Joe Biden; tam bir Türkiye karşıtıdır. Rum-Yunan lobisinin en güçlü ismidir. Ermeni lobisiyle Türkiye’ye karşı birlikte çalışmaktadır. 1974’te Türkiye’ye silah ambargosu konulmasında en etkin rol oynayan senatörlerdendir.
Biden; Irak’ın Bosna gibi bölünmesini, olmazsa beş federasyona ayrılmasını ısrarla savunan isimdir. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Türkiye’yi kınayan, 301. maddenin acilen kaldırılmasını savunan kişidir. Türkiye aleyhtarlığı fanatiklik ölçüsündedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, Obama ve Biden ile iş bitmez. Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na Kaliforniya’dan Ermeni lobisinin desteğiyle seçilen Nancy Pelosi de sacayağının üçüncü ayağıdır. Pelosi Amerikan Yahudi lobisinin temsilcisidir.
Pelosi yayınladığı bir makelede, 20 yıldır Ermeni lobisini desteklediğini, “soykırım tasarısının” geçmesi için elinden her geleni yaptığını belirtmiştir. Onun döneminde hazırlanan 30 maddelik bir “Ermeni Soykırımı Kararı” tasarısında sözde “Ermeni Soykırımı’nın 1915-1923 yıllarını kapsadığı, dolayısıyla Milli Mücadele yıllarını da buna dahil edilmesi gerektiği, 1.5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğü, Doğu Anadolu’nun Ermenilere ait olduğu, 1918’den sonra kurulan Türk mahkemelerinin de soykırımı kabul ettiği, dönemin ABD Büyükeliçisi Morgenthau, General Harbord ve Hitler’in de Ermeni soykırımını tanıdığı” iddiaları ile mesnetsiz ifadelere yer vermiştir.
Pelosi, İsrail güdümlü, Barzani önderliğinde bir “Kürdistan Devleti” kurdurmayı, canı gönülden desteklemekte, bunu makalelerinde de açıkça belirtmektedir.
Pelosi; dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı sayın Abdullah Gül’ün, Ermeni tasarısı ile ilgili girişimler için ABD’de bulunduğu sırada, ona randevu vermeyerek, düşmanlığını açıkça ortaya koymuştur.
Peki Obama neyin nesidir?
Obama; Hz. İsa’nın Birleşik Kilisesi’ne bağlı bir Protestandır. Dedesinin Müslüman olduğu, şimdilik söylentilerden ibarettir.
Obama’nın en çok sevdiği filozof, Protestan dinbilimci Reinhold Niebuhr’dur.
Obama’nın en çok sevdiği kitap İncil ve Nobel ödüllü Tony Morrison’dan “Song of Solomon”dur.
Amerika’nın Dünyanın jandarmalığına soyunma stratejisinin en yaygın ve hızlı dönemlerdeyken, bu stratejiden dönmesi nasıl mümkün olabilecektir? Bu mümkün müdür?
Elbette mümkün olmayacaktır.
Afganistan, Irak, İran, Suriye ve Türkiye üzerinden başlatılan büyük plan; Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ne olacaktır? Elbette devam edecektir.
Obama seçildikten sonra hemen eski söylemlerini yumuşatmaya başlamıştır. Seçim kampanyalarında “savaşa karşıyım” diyerek propaganda yapmış, seçimden sonra hemen “her savaşa karşı değilim” diyebilmiştir.
Obama’daki bu gevşeme, katı Amerikan çıkarlarını aşamayacağının en açık göstergesidir.
Türkiye için en önemlisi ise; Obama’nın Hamilton Planı’nı uygulamaya sokmak istemesidir. Hamilton Planı’na göre; Irak’taki Amerikan askerlerinin tamamı Kuzey Irak’a çekilerek, Barzani kontrolündeki bölgeye yerleştirilecektir. Bu plân Türkiye ve bölge ülkeler için tam bir felakettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder