VATANDAŞ PATATES, VEKİL SUŞİ DERDİNDE - Fahrettin ALİŞAR

VATANDAŞ PATATES, VEKİL SUŞİ DERDİNDE

Fahrettin ALİŞAR

Türk toplumunun ekseriyetinin “suşi” yemeğini bildiğini zannetmiyorum. Çünkü bizim yemek kültürümüzde ve kültürümüzü etkileyen dış kültürlerde böyle bir yemek türü yoktur. Milletimiz Mersin Milletvekili Sayın Kürşat TÜZMEN sayesinde “suşi” yemeğini öğrendi.

Bu yemek türünün ismini duyunca araştırdım. Suşi (sushi) bir Japon yemeği. Pirinç sirkesi ve pirinçle birlikte bazı malzemelerin karışımından elde ediliyor. Bu yemek türü, tuzlanmış balıkların pirinç içerisinde saklanmasından ortaya çıkmış. Yosuna sarılmış, ortasında çiğ balık ve çeşitli malzemeler olan pirinç rulolarından suşi yemeği oluşuyor.

Ben hiç yemedim. Yenilen bir ortamda da bulunmadım. Bu nedenle de nasıl bir tadı olduğunu bilmiyorum. İşin açıkçası merakta etmiyorum. Bana zengin Türk mutfağı fazlasıyla yetiyor. Farklılık olsun diye ve hele hele sırf gösteriş uğruna damak tadımı asla değiştiremem..

Biliyorsunuz, Meclis'te bir grup milletvekili, anayasa değişikliklerinden dolayı yorgun düştüler “suşi partisi” düzenlediler. Şahsen kimsenin yediğinde, içtiğinde değilim. Kim ne yerse yesin. Başka ülkenin yemek kültürlerinin tanıtımına da karşı değilim. Beni ilgilendiren; TBMM’de görev yapan milletin vekilinin, milletin ekonomik sıkıntılar içinde inim inim inlerken, televizyon kameralarına baka baka böyle bir parti düzenlemesidir.

Bugün ülkemizde bir milyon civarında insanımız açtır. Yirmi milyon civarında insanımız yoksuldur. Sorumluluk mertebesinde bulunan hiç kimse, miras yediler gibi sevimsiz gülücükler atarak, gösteriş uğuruna kendinden geçemez. Keyif süremez.

Milletimizin 20 – 25 milyon civarının sefalet içinde olduğunu, rakamlara bakarak rahatlıkla söylüyorum. Bu rakama rağmen, milletin vekilinin çok çalışmalarının karşılığını, böyle bir parti ile kutlaması normal değildir. Ülkemizdeki milletin vekilleri çalışmalarının karşılığını, fazlasıyla almaktadır. Maaşlarını, yolluklarını, iletişim giderlerinin mahsubunu, özlük haklarındaki kaymaklı rakamları tek tek yazacak değilim. Konum da bu değil. Şahıslar asla değil.

Benim konum; işsizlik, adaletsiz gelir dağılımı, telef olan emek, heba olan alın teri. Meclis’te çok yorulduğundan dolayı “suşi partisi” düzenlersen, patates bulamayan aç insanların tepkisini çekersin. Nitekim geçen gün Sayın Meclis Başkanımız İstanbul Eyüp Sultan’da vatandaş ziyareti yaparken, bir vatandaş: “Gariban dışarıda patates bulamıyor, siz Meclis’te suşi yiyorsunuz!” diye tepki gösterdi.

Bir devletin saygınlığı, onun en yoksul ferdinin saygınlığı kadardır. Vatandaşı sefalet içinde olan bir devletin zenginliğinden, ancak tükenmiş ve iğdiş olmuş şahsiyetler bahsedebilir.

Sırf bu düşüncelerimden dolayı, makam araçlarındaki şatafatı, devletin israf içindeki maraz halini bir türlü kabullenemem. Böyle bir ortamda devletin itibarından bahsedilebilir mi? İnsanı perişan olan bir devlette “itibar”dan söz edilemez. Benim ülkemde patates bulamayan da çok, ekmek bulamayan da!

Dünyada patatese en düşkün milletlerden birisi İrlandalılardır. Eskiden İrlanda’nın batısındaki köylü sınıfı içinde, yemek pişirme sanatı, patates kaynatmanın ötesine gidemezmiş. Bu devirde kültürel bağnazlık ile politik zorbalık arasında sıkışıp kalan İrlandalılar, sadece patates yemişler, yoksulluğa teslim olmuşlardı. Ama en azından patatesleri vardı. Ama benimsedikleri eğitim sistemine paralel olarak gelişen “bilinçlenme” yoluyla bunu aştılar. Eğitim yoluyla halkın bilinçlenmesi çok önemli!

Yemeye patates dahi bulamayanların olduğu bir ülkede, Meclis’te televizyon kameraları karşısında suşi yemek, oy aldığı insanlarla alay etmektir. Milletin her vekili; devletin saygınlığının, en yoksul ferdin saygınlığı kadar olduğunu bilmeli ve ona göre davranış sergilemelidir.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com