ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ İLE İLGİLİ ÖNERİLER

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ İLE İLGİLİ ÖNERİLER
VE DERDAY

Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com

Arkalarına bakmadan, “dönmeyi düşünmeden”, şehadet şerbeti içen atalarımız, 1915 baharında, kanlarıyla bir büyük zaferin öyküsünü yazmışlardır. Bu öykü; Birinci Dünya Savaşında “Çanakkale Cephesi” diye tarihe geçmiştir. Tarihte başka bir örneği görülmeyen bir dramın öyküsüdür.

Yüz binlerce şehit vererek kazandığımız bu zaferin yer aldığı olayları, elbette biz istemedik. Müsebbibi biz değiliz. Biz; topraklarımızı savunduk, onurumuzu koruduk.

1914-18 kuşağı, Türk tarihinin kayıp kuşağıdır. Biz bu kuşağı ancak, “seferberlik türküleri” ile hatırlıyoruz. Bu kuşak, dünyanın ateşe düştüğü bir zamanda, ateşin yıllarca sürdüğü bir dönemde yaşandı. İnanması güç, hissedilmesi imkânsız zorluklara rağmen, üstün bir gayret gösterip, kendilerini feda ederek, şimdi yaşadığımız yerleri, bu vatanı, bu coğrafyayı kanları ile korudular. Bu kuşağın birçoğu, Balkan Savaşı’ndan Kurtuluş Savaşı’na, tam 10 yıl savaşın içinde kaldı. Kimi şehit oldu, kimi yaralandı, kimi sakat kaldı, kimi esir düştü, kimi de kayboldu.
Başta Çanakkale Cephesi olmak üzere; İstiklal Harbinde, Irak, Filistin, Kafkas, Galiçya ve Kanal Cephelerinde, bu Millet bir neslini tüketti. Aydınını, doktorunu, öğretmeni..Daha sonra kurulacak olan Cumhuriyet dönemi bu yönden çok sıkıntılar çekti. Öğretmen yoktu, doktor yoktu.
Ünlü romancı Necati Sepetçioğlu bu konu ile ilgili olarak şöyle der:
“-Çanakkale Savaşları bir ‘yedek subay’ savaşı idi.”
İngiliz General, Çanakkale ile ilgili hatıralarını yazdığı kitapta bu konuya şöyle değinir:
“-Çanakkale’nin İngilizler açısından kazancı, Türk Milleti’nin okumuş, aydın kesiminin şehit edilmesi, gençliğinin ve geleceğinin, elinden alınmasıdır.”
Çanakkale Şehitlerini Anma Günü münasebetiyle, konferans vermek üzere geldiğim Konya’da; bu anlamlı gün ile ilgili bazı “önerilerim” oldu. Bunları siz değerli okuyucularımla da paylaşmak istiyorum:
1. Çanakkale’de en çok şehit veren il olan Konya’ya, “KONYA ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ” kurulmalıdır. (Bu konu ile ilgili olarak görüştüğüm Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız, proje hazırlığını bitirdiklerini ve komisyon kuracaklarını belirtmiştir. Kendisine teşekkür ediyorum.)
2. Çanakkale ve Millî Mücadele Dönemlerinde, efsaneleşen kahramanlarımız ile ilgili “BELGESEL FİLMLER” çekilmelidir.
3. O dönemlerde tarihe tanıklık eden mekânlara; örneğin, Konya Hükümet Meydanı, Alaaddin Tepesi ve İstasyon Meydanı gibi yerlere, “KİTABELER” dikilmelidir.
4. Konya’nın merkezi bir yerine, büyük bir “ŞEHİTLİK MÜZESİ” kurulmalı ve bugünlerle ilgili görsel malzeme ve eserlerle donatılmalıdır.
Şehitlerimize olan vefa borcumuzu hatırlayarak, “Çanakkale Şehitleri Anma Günü” organize eden, sivil toplum kuruluşlarımızdan biri de; kısa adı DERDAY olan Derbentliler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği oldu.
Derbent; adını Cihan Devleti Osmanlı’nın, tarihte örneği görülmeyen “Derbent Teşkilâtları”ndan alan bir ilçemizdir. Adı büyüktür ama, işsizlikten, unutulmuşluktan, sürekli dışarıya göç veren ve nüfusu azalan, Konya’nın en mağdur edilmiş ilçelerinden biridir.
İşte bu ilçemizin Konya’daki temsilcisi DERDAY’dır. Derday’ın organize ettiği “Çanakkale Şehitlerini Anma Günü” programına, Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden sayın Doç. Dr. Ahmet ÇAYCI Bey’le birlikte konuşmacı olarak katıldık.
Programda Derbentli şehit ailelerine şilt takdim edildi, Derbent Lisesi öğrencileri arasında şiir okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüller verildi.
Derbent ve Konya halkına bu iklimi yaşatan, DERDAY Başkanı Sayın Ali Yazar ve yönetim kuruluna, salon tahsisi ve sunumumuzda yardımlarını esirgemeyen Esnaf Odaları Birlik Başkanı Sayın Bekir Duvarcı Bey’e, hayır sever işadamı sayın Kemal Akpınar Bey’e, yoğun ilgi göstererek salonu dolduran değerli hemşerilerime, programı canlı olarak yayınlayan, KON TV ve KONYA TV’ye en içten şükranlarımı sunarım.
Bu gurur gününüz kutlu, şehitlerimizin ruhu şad olsun.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com