SOROSÇULARIN ZAFERİ
Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com
Gündemde; ekmek, aş, iş endişesi yoktu. Bütün bunlar ertelenmişti. Gümdemde; kendisine “demokrasiyi” layık görmeyenler ve maneviyatına düşmanlığı kendi ölçülerinde kutsayarak yapanlarla ilgili endişeler vardı. Bu gündem, aylar öncesi senaryosu yazılmış gündemdi. Asla laik olmayan laikçi kafalara, her fırsatta darbe şakşakçılığı yapan zihniyete teslim olmak yerine; yumuşak karnı olan “merhametine” dayanan, küresel sermaye destekli “sivil insiyatife” teslim olundu.
Gündem yoğundu. Ama yine gündemde; yolsuzluklar, verilen onca millî taviz, ülke insanına verilen manevi tahrifat yoktu. Gündemde; mevcut yönetimi yıkmak adına, milletin manevi değerlerini aşağılayan, demokrasi dışı yolları bile mubâh sayan, muhtıralardan, darbelerden medet uman, oy almak uğuruna geçmişte fazlasıyla düşmanlık ettiği manevi değerlere sataşma, umutsuz vak’a karşısında doktorun tavsiyesi vardı. Umutsuz hastaya doktorun tasiyesi ne olur ki:
“-Bay-Kal, bundan sonra ne yerseee yesin!..”
Millî düşünen kalemlerin; “nefis putlarınızı kırın, teslimiyete boyun eğmeyin, küresel sermayenin size biçtiği kefeni yırtın, Haçlı-Siyon ittifakının oyununu bozun, BOP’un yangını komşumuzdadır ve yakında bizi saracaktır!” uyarıları cılız bırakıldı. Çünkü küresel sermayenin gücü her tarafı sarmıştı. Görüntülü medya, yazılı medya emrinde idi. Sıcak para, Müslüman Türk Beldelerinin en uç noktasına kadar kol geziyordu.
Ve 22 Temmuz’da bir zafer ilân edildi. Bu ilân edilen zafer “Sorosçuların Zaferi” idi.
*******
Millî kalemlerin çizdiği tabloya, bugün yani 26 Temmuz 2007 de bakıyorum. Ne görüyorum? Birlikte bakalım:
Vatandaşın; konut için 20 milyar dolar borcu var.
Otomobil için 4 milyar dolar borcu var.
Bireysel kredi olarak, 120 milyar dolar borcu var.
Vatandaş; kredi kartı, konut, taşıt ve tüketici kredileri ile esir alınmış durumda.
Kamu borcu 402 milyar dolar.
Özel sektör borcu, 122 milyar dolar.
Vatandaşın bankalara olan kredi kartı borcu; geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 29.3 artış gösterdi ve 64 milyar 705 milyon YTL’ye ulaştı. Konut, taşıt ve diğer tüketici kredilerinden oluşan borçlar 55 milyar YTL’yi geçti.
2007 yılı Temmuz ayında, vatandaşların bankalara olan boçları 80 milyar YTL’ye ulaştı.
Nisan-Haziran 2007 döneminde kullandırılan tüketici kredileriyle birlikte, bankalara tüketici kredisi borcu bulunanların sayısı geçen yıl Haziran sonundaki düzeyine göre yüzde 0.2 artarak, 5 milyon 230 bin 132 kişiye ulaştı. Nisan-Haziran 2007 döneminde bankalar 56.7 milyon YTL’lik tüketici kredisini yasal takibe aldı. Dönem içinde yasal takibe geçilen kredilerin yüzde 35’ini taşıt, yüzde 15’i konut, yüzde 48’i ihtiyaç, yüzde 2’si ise diğer kredilerden oluştu.
Merkez Bankası verilerine göre; bu yıl Ocak-Temmuz döneminde kara listeye 19 bin 661’i tüketici kredisi, 172 bin 998’i ise kredi kartı borcunu zamanında ödeyemeyen toplam 192 bin 659 isim alındı. Kara listedeki kişi sayısı Temmuz sonunda 486 bin 562 kişiye yükseldi. Listedekilerin 68 bin 551’ini tüketici kredisi, 418 bin 11’ini ise kredi kartı borcunu ödemediği için listeye alınanlar oluşturdu.
Bu tablo karşısında, “22 Temmuz 2007” nasıl tarif edilebilir? Aslında kamuoyunun berrak göremediği bir fotoğrafı göstermek gerekir. “Türkiye’de paralı turuncu bir devrim yapılmıştır.” Küresel sermaye kaynaklı, sıcak paranın zaferidir. Bu aynı zamanda, “Sorosçuların bir zaferidir!” Uluslar arası sermaye çok etkili olmuştur. Uluslar arası finans desteği, medya desteği ile birleşince “sıcak para sahipleri”nin dediği olmuştur.
15 Temmuz 2007 tarihinde, piyasaya yaklaşık 3 milyar dolar sokularak, borsanın rekor kırılması sağlanmış, yabancı fonlar, yüzde 75’i bulan borsa takas avantajını kullanmıştır. Borsa, dolar hareketi, istenilen yöne çekilmiştir.
Nitekim Lehman Brother’in global piyasalar direktörü Tolga Ediz, 23 Temmuz sabahı yaptığı açıklamada; “sonuçlar oldukça pozitif algınlanmış durumda, piyasaya sürülen sıcak para netice verdi!” demiştir.
İstedikleri güce destek vermek için borsayı ateşleyerek tavan yaptıran küresel sermaye yönlendiricileri, 22 Temmuz’dan zaferle çıkmışlardır. Soros ekibinin bundan sonraki gündemi Cumhurbaşkanlığı seçimidir. İstedikleri sonuç çıkmazsa İMKB’yi çökertme tehditleri, yazılı basına yansımıştır.
Kısacası, Türkiye küresel sermayenin kuşatması altındadır. Gerisi laf-ı güzaftır!..
Bir yazar arkadaşımın belirttiği gibi; herkesin “dünya düzdür” diye inandırıldığı zamanda, Galile’yi “dünya yuvarlaktır” dediği için idam etmeye kalkışan zihniyet, 23 Temmuz sabahı ülkemizde hortlamıştır. Galile 1616 yılında idama mahkuş edilmiş, mahkemenin önerisi üzerine “dünya düzdür” diyerek canını kurtarmıştır. Vatikan tam 364 yıl sonra, 1992 yılında kilise meclisinin 12 yıllık toplantısından sonra, Galile’yi beraat ettirmiştir.
Biz her türlü oldu-bittilere karşı Sorosçuların oyunlarını bozmaya çalışacağız. Türkiye’nin fotoğrafını tanıtmaya, sisli perdeyi kaldırmaya uğraşacağız. Küresel sermaye temsilcilerinin idam fermanı karşısında “dünya düzdür” demeyeceğiz. Çünkü bu Milletin 364 yıl bekmeye tahammülü yoktur!.
Millî düşünen, millî yazan kalemlere selâm olsun!..
Pengertian Dari Flora
-
[image: Pengertian dari flora]
Pengertian dari flora
Pengertian flora dan fauna secara sederhana flora adalah tanaman dan fauna
adalah hewan. Sementara pe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder