İPİ KOPMUŞ TESPİH TANELERİ GİBİYİZ

İPİ KOPMUŞ TESPİH TANELERİ GİBİYİZ

Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com

Osmanlı Devleti (Devlet-i Aliye); 14 ncü yüzyıl ile 18 nci yüzyıl arasında, tam 322 yıl, dünyanın en güçlü, en medeni devleti olarak alkışlandı.
Aynı yüzyıllar arasında İngiltere, dünyada 138 yıl lider devlet olarak hüküm sürdü. Fransa ise 13 yıl lider devlet olarak yaşadı.
Bizim tarihimiz, sadece Osmanlı’ya ve Selçuklu’ya dayanmıyor. Biz Büyük Hun İmparatorluğu’ndan, Göktürk Devleti’nden süzüle süzüle bu günlere geldik. Büyük İmparatorluklar, büyük devletler kurduk.
Dünyada 14 ncü yüzyıl ile 18 nci yüzyıl arasında, tam 322 yıl dünyanın en güçlü, en medeni devletini kuran atalarımızın, bu başarı sırlarını başkaları araştırırken, biz ne ile meşgulüz ve ne hallere düştük?
Millet, devletine sığınmaktan çekiniyor. Seçilmişler; ABD ve AB’ye hayran. Kurtuluş reçetesi olarak AB ve ABD’yi gösteriyor.
İran’ı vurmayı hedefleyen ABD’ye yaranmak, İran’ı yalnızlaştırmak için “İsrail-Suriye Barış Görüşmeleri”ni benim seçilmişlerim yürütüyor.
Darmadağın olmuşuz, kolumuz başka yerde, bacak, kafa, ayak, parmak başka yerde. İpi kopmuş tespih taneleri gibiyiz.
Bu halimize baktıkça, rahmetli Mehmet Akif’in “Çanakkale Şehitlerine” şiiri, bir şerit gibi gözlerimin önünden geçiyor:
“O ne müthiş bir tipidir: Savrulur enkaz-ı beşer,
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak;
Boşanır sırtlara, vadilere, sağanak, sağanak…”
Mehmed Akif’in tarif ettiği o gün, neydi öyle? Müstevlinin gökten indirdiği ölümlerle, Mehmetçiğin kafası, gözü, gövdesi, bacağı, kolu, çenesi, parmağı, eli ayağı ile; Çanakkale toprağı ölü olarak püskürtür, vadilere, sırtlara sağanak sağanak yağdırırdı.
O eller, ayaklar, parmaklar, çeneler, gözler tek ruh, tek bedendi ve onları ancak düşmanın güllesi birbirinden ayırabilmişti. Şimdi ne olduysa; gözümüz ağzımızla, elimiz ayağımızla, başımız yüreğimizle kavgalı.
Bu nasıl bir kimyasal olaydır. Bu bünyeye nasıl bir kültür ve küfür eriği emdirilmiş ki; Çanakkale’de düşman güllesi yemiş bedenlerden beter bir ayrışma oluşmuş. O gün top güllelerinin yapamadığını, bugün “Batı” nasıl da başarmış!
Dünün Haçlıları, o gün metrekareye altı bin kurşun sıkarak ulaşamadıkları hedeflere, bugün aramıza su gibi sızıp, soframıza konuk gibi oturup, yatağımıza uyku gibi akarak, nasıl ulaşmışlar?
İster istemez bu çözülüşün, bu kavganın bir mevziine giriyor; savunma, işaret, yahut uyarı ateşi yapmak için kalemimizi namlu yapıp, vicdanımıza yaslıyor, “göz-gez-arpacık” dediğimizde, bakıyoruz ki; hedefteki ya camide aynı safta durduğumuz kişi, ya bu milletin bir siyasi partisinde, bu millet adına çalıştığını iddia eden ve belki de böyle yaptığına bütün yüreği ile inanan biri!..
O kişi de benim kaygılarımla mevzie girip, düşman diye nişan aldığında karşısında beni görüyor, şaşırıyor. Karşılıklı olarak tetik çekip duruyoruz!
Senin namlun beni, benim namlum seni, yani kendi namlumuz kendimizi gösteriyor.
Kendi kurşunumuzu kendi kafamıza sıkarken, bizi bu hallere düşürenlerin namlusu, her ikimizi de gösteriyor.
Bu manzara karşısında, bizi “ipi kopmuş tespih taneleri”ne çevirenler kıs kıs gülüyor.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com