İNGİLTERE’NİN ESİR TÜRKLERE YAPTIĞI VAHŞET

İNGİLTERE’NİN ESİR TÜRKLERE YAPTIĞI VAHŞET
VE ANADOLU ATEŞİNİ YAKAN ÖĞÜT GAZETESİ

Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com

14 KASIM 1914 tarihinde, Halife Sultan’ca “Cihad-ı Ekber” yani “Büyük Cihad” ilân edilmesiyle, Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na fiilen katılmıştır. Genel Kurmay ATASE Başkanlığı arşivine göre; seferberlikten Temmuz 1331 (1915)’e kadar, silâh altına alınan efrad sayısı 1.943.720 kişidir. Daha sonra silâh altına alınan 1285-1315 doğumlulardan müstahfız, yedek, muvazzaf ve ikinti tertip er olarak toplam 2.608.000 kişi silâh altına alınmıştır. Bu rakama Birinci Dünya Savaşı’ndan önce silâh altında bulunan 1307-1309 doğumlular da dahildir. (Genel Kurmay ATASE Başkanlığı, I..D. H,K-18, D-88, F-1-1.)
Bu 2.608.000 kişiden, 1915, 1916, 1917 ve 1918 yıllarını kapsayan dönemler içinde, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’ne kadar 400.000 yaralı, 240.000 hastalık sebebiyle ölüm, 85.000 savaş alanlarında şehit, 200.000 esir, 1.360.000 hasta, firar ve kayıp olmak üzere, toplam 2.285.000 kişi muharebe dışı kalmıştır. (Genel Kurmay ATASE Başkanlığı, K-1827, D-9, F-1-24. Bu belgelerde şehit sayısı ile ilgili rakamlar tartışmalıdır. Çünkü sadece Çanakkale’de 100.000’ne yakın şehidimiz vardır.)
Esirlerimizin esir düştüğü cepheler (muharebeler) ve sayıları şöyledir:
Çanakkale 10.000, Sarıkamış 15.000, Doğu Cephesi (Erzincan-Erzurum civarı) 40.000, Galiçya 10.000, Romanya 605, I.Kanal Harekâtı 717, II.Kanal Harekâtı 3.000, I.ve II. Gazze Muharebeleri 3.000, Refahiye (Irak Cephesi) Muharebesi 1.600, Gazze-Birüssebi Savaşları (Filistin) 10.000, Filistin (Yıldırım Ordu Gurubunun Savaşları), 75.000, Kurne (Irak Cephesi) Muharebesi 1.000, Kutülammare Muharebesi 8.000, Bağdat-Musul Muharebeleri 10.000, Makedonya Cephesi Muharebesi 30, Asir Cephesi 10.000, Yemen Cephesi 4.100, Trablusgarp Cephesi 100 olmak üzere, esir toplamı 202.152’dir. (Genel Kurmay ATASE Başkanlığı arşivi.)
Esir verilen ülkeler ve sayıları da şöyledir:
İngiltere 134.447, Rusya 65.000, Fransa 2000, Romanya 605, İtalya 100 olmak üzere toplam 202.152’dir. (Genel Kurmay ATASE Başkanlığı arşivi.)
Birinci Dünya Savaşı’nda en çok esir verdiğimiz ülke İngiltere’dir. Bu esirlerimizin esir düştüğü cepheler (muharebeler) ağırlıklı olarak; Çanakkale Savaşları, Filistin Cephesi ve Irak Cephesi’dir.
Emperyalist ülkelerin esirlerimize yaptığı insanlık dışı uygulamalarla ilgili çalışmalar, çok yetersitdiry. Özellikle İngiltere’nin, Türk esirleri; “kasten kör etme” meselesi, nedense bugüne kadar örtbas edilmiştir.
İngiltere’nin en büyük esir kamplarından olan “Mısır Esir Kampı”nda, 15.000 Türk “kasten kör edilmiştir.”
Bu konu ile ilgili en önemli belge, 28 Haziran 1337 (1921) tarihli TBMM Hükümeti’nin aldığı karardır. TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa ve 11 bakanın imzaları bulunan kararda; Mısır’daki İngiliz Esir Kampları’nda, 15.000 Türk esirinin kasten malûl bırakan İngiliz tabipleriyle, garnizon kumandan ve zabitleri hakkında, siyasi takibatın başlatılması için harekete geçirilmesinin kararlaştırıldığına dair karar imzalanmıştır. (Genel Kurmay ATASE Başkanlığı arşivi.)
Bir diğer belge ise, Meclis’in 28 Mayıs 1337 (1921) Cumartesi günü yaptığı 37. oturumunda Edirne Milletvekili Faik ve Şeref Beylerin verdikleri yazılı önergedir. Belgenin son bölümünde:
“..Mısır’da bilintizam, İngiliz’in tathiratı fenniye (ilâçla temizleme) bahanesiyle, miktar-ı muayyeninden (yeterli miktardan fazla) ‘krizol’ banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri, 15.000 vatan evlâdının üzerinde irtikab edilen (yapılan) bu cinayetin müteammit (önceden tasarlayan) failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kurmandan ve zabitlerinin tecrim (suçlu ilan) edilmesini de ilave eyleriz...”
Bu önergenin okunmasından sonra söz alan Edirne Milletvekili Şeref Bey, bu olayın nasıl gerçekleştiği hakkında açıklayıcı bir de konuşma yapar:
“-Anadolu’nun, Rumeli’nin; bu vatanın namusunu müdafaa eden ve bu vatan için çarpışan çocukları, İngiliz eline esir düştükleri zaman, doğrudan doğruya Mısır’a sevk edilmişlerdi. Bunları mahsus izhar edilmiş (özel hazırlanmış) bir formüle, muzadı taaffün maddeler içlerine, boyunlarına kadar sokuyorlardı. Fakat Türk çocuğu oraya girince, bir İngiliz eri başına dikiliyor ve süngüsünü uzatınca, zavallı yavrucak, başını içeri çekiyor ve iki gözü kör oluyordu. İngilizler böylece 15.000 Türk’ün gözünü çıkarmışlardır.”
1919 yılının Mayıs ayının ilk haftasında, İzmir’de kolorku komutanı olan Ali Nadir Paşa, dönemin Genelkurmay Başkanlığı’na, Mısır’dan gönderilen esirlerden, 4.kafile olarak gelenler arasında 343 esirin kör (âmâ) olduğunu bildirmiştir. (Genel Kurmay ATASE arşivi. İstiklâl Harbi, Kutu. 30, Gömlek 148, Belge No. 148-1.)
Genel Kurmay ATASE arşivinde konu ile yüzlerce belge mevcuttur. Bu belgelerden de anlaşıldığı gibi İngiltere; Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşen Türkleri, Millî Mücadele’nin hemen başlarında, “kasten kör etmiştir.”
Özellikle Konya’da halk bu olaya büyük tepki göstermiştir. Konya’da yayınlanan ÖĞÜT Gazetesi, bu olayı sarsıcı ve çarpıcı başlıklarla halka duyurmuştur.
Bunun üzerine Anadolu’nun diğer yerlerinde de, İngilizlere karşı bir husumet gelişmiştir. Çok geçmeden, İstanbul’daki İtilaf Devletleri komutanlarından İngiliz Generali Milne’nin emriyle, Konya Öğüt Gazetesi’nin “Kör Edilen Esir Türkler” başlıklı yayınları durdurulmuştur. Sadece durdurulmamış, gazete kapatılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın, 17 Kânunusani (Ocak) 1336 (1920)’de Konya Vilâyetine gönderdiği telgraftan, o zor şartlarda, olayları nasıl takip ettiği takdire şayan bir olaydır:
“-Heyet-i Temsiliye Namına
Mustafa Kemal Paşadan
Konya Vilâyetine.
17 Kânunusani (Ocak) 1336 (1920)
Usera-i Osmaniyeyi (Osmanlı esirlerini) İngilizlerin kasten kör ettiklerine dair olan neşriyatıyla (yayınıyla) nazar-ı dikkati celbeden (dikkat çeken) Öğüt Gazetesi matbaasına ve dolayısıyla hürriyet-i matbuatımıza (basın hürriyetimize) General Milne’nin emriyle Mutelifeyn kuvay-ı askeriyesi (İtilaf devletleri askeri kuvvetleri) tarafından vaki olan tecavüzden (saldırıdan) mütebassıl vaziyetin (ortaya çıkan durumun) serian (ivedilikle) hal ve neticesinnin iş’arını (sonucunun bildirilmesini) rica ederiz.
Meselenin serian halline muvaafakiyet elvermez ise (sorun ivedilikle çözümlenmezse) şeref ve haysiyet-i milliyenin iadesi için Kuvay-ı Milliyenin müdahaleye mecbur kalacağının da Bab-ı Âliye arzını ayrıca rica ederiz efendim.” (Başbakanlık Osmanlı Arşivi; BEO, Dahiliye Vekâleti, No. 345480.)
Mısır’daki kamplarda bulunun Türk esirlerinin “kasten kör edilmeleri”nin ÖĞÜT Gazetesi’nde yer alması üzerine, Konya’da 23 Ocak 1920’de beş bin kişinin katıldığı büyük bir miting yapılmıştır. (Başbakanlık Osmanlı Arşivi; BEO, Dahiliye Vekâleti, No. 345480.)
Konya’da yapılan bu miting dalga dalga Anadolu’nun diğer illerine yayılmış, birçok ilde protesto mitingleri yapılmaya başlanılmıştır.
Anadolu’ya Millî Mücadele yıllarında birçok konuda olduğu gibi, “kasten kör edilen Türk Esirler” konusunda da kıvılcım ateşi yakan, ÖĞÜT gazetesi yetkili ve çalışanlarına, şükran borçluyuz.
Öğüt Gazetesi gibi; en kötü şartlarda bile “millî duruş” sergileyen, “Vahşi Batı”nın yaptığı barbarlıkları anlatan gazetelere ne kadar da çok ihtiyaç var!

NOT: Konuşmacı olarak katılacağım, DERDAY (Derbentliler Dayanışma Derneği) ve Derbent Kaymakamlığı’nca organize edilen, “Çanakkale Şehitlerimiz” konulu konferansa tüm okuyucularım ve hemşerilerim davetlidir. Konferans; 18 MART 2008 Salı günü saat 18.00’de, Konya Esnaf Odaları Birliği Konferans Salonu’nda yapılacaktır. F.A.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com