TOPLUMU PSİKOLOJİK OPERASYONA TABİİ TUTAN, YERLİ İŞBİRLİKÇİLER
Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com
Elektronik posta adresime gelen bazı eleştirilere, uzun zamandır cevap verme, fırsatı bulamadım. Bu eleştirilerden; kısır döngü, günü birlik düşüncelerle ilgili olanlara cevap verme niyetinde değilim. Bunu söylerken de, eleştirilere açık olduğumu belirtmeliyim. Çünkü eleştiriler; eksik yönlerimizi görme, kendimize çeki-düzen verme açısından son derece önemlidir.
Objektif düşündüğünü vurgulan okuyucularımdan biri:
“-Yazılarınızda, ‘Ankara’nın şerrinden, Brüksel’in şefaatine sığınanlar’ ayırımı yaparak, ‘tarafgirlik’ yapmaktasınız!” eleştirisini iletiyor.
“Ankara’nın şerrinden, Brüksel’in şefaatine sığınanlar” tanımlamasını sadece ben ve benim gibi düşünenler yapmıyorlar. Bunu bizzat, tanımladığımız grubun en üst düzey yöneticileri yapıyor.
Ankara’da bir vakfın organize ettiği konferansın sonunda, bir vatandaşın; “Avrupa Birliği’nin her dediğini yasa haline getirilmesine, bir Türk vatandaşı olarak içerliyorum!” eleştiri üzerine, bir partinin üst düzey yönetici aynen şöyle diyor:
“-Kardeşim bizim yaptığımız iş, Avrupa Birliği’nin talimatlarını yerine getirmek değil, amacımız; Ankara’nın şerrinden, Brüksel’in şefaatine sığınmaktır!”
Konu ile ilgili olarak yazdıklarımızı ve bu tanımlamayı “tarafgirlik” olarak değerlendiremeyiz. Bu konuda vicdanen rahatız. Çünkü; kendi insanlarımızı “sizinkiler-bizimkiler”, “ötekiler-berikiler”, “şucular-bucular” diye kamplara asla bölmedik. Ama keskin çizgilerle “AB(D)’nin ipine sarılanları” ayırmaya, oyunlarını deşifre etmeye çalıştık.
Türkiye’nin bütün ekonomik varlıklarını, kıyılarını, limanlarını, yer altı zenginliklerini “küresel istimlâk” alanı haline getirenleri, okuyucularımıza tanıtmaya çalıştık.
Türkiye’de; küresel sermayenin, aleni paylaşım toplantılarını, AB(D)’nin, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili olarak, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bu coğrafyada, yapmaya çalıştıklarını, yazı ve konferanslarla vurgulamaya çalıştık. ABD Dışişleri Bakanı Rice’nin, “Fas’tan Endonezya’ya kadar 22 İslâm Ülkesi’nin haritası değişecek!” açıklamasını sık sık insanımıza hatırlattık.
Haçlı Avrupa’nın; para, petrol ve diğer yer altı-yerüstü zenginlikler için, dininden bile vazgeçebilen bir özelliğe sahip olduğunu söyledik. Çünkü Avrupa Birliği’nin misyonerleri; dininden ziyade, sömürülerine set çeken kültürleri çürütmek ve kendilerine; toprak, servet ve müşteri bulmak için çalışmaktadırlar. Fransa; 1789 ihtilâli sonrasında, Hıristiyanlara etmediğini bırakmadı. Kilise ve müdavimlerini canından bezdirdi. Ama aynı dönemde Afrika ve dünyanın başka yerlerine gönderdiği misyonerlerin cebine koyduğu parayı, iki-üç katına çıkardı.
Bugün Avrupa Birliği’nin referans aldığı en önemli kitap, “Mavi Kitap”tır. Bu kitabın yazarı, uzun yıllar İngiliz İstihbaratı’nda casus olarak çalışmış Arnold J.Toynbee’dir. Toynbee’ye göre tarih; bir kültür ve uygarlık arası savaş tarihidir. Tarih; “Tanrı’yı daha iyi tanımanın ilmidir!” Bu ilmin önündeki tek engel, Müslümanlardır ve Müslümanların terbiye edilmesi gerekmektedir. Yani Müslümanların “ılımlaştırılması” gerekmektedir.
Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’in gerçek niyeti böyle iken, bu Brüksel’in hangi şefaatine sığınacaksınız.
Bu konuda bizim yapmaya çalıştığımız “tarafgirlik” değil, bu oyunlara karşı toplumda, “milli direniş bilinci”ni geliştirmek.
Bizim gibi düşünen dernekler, vakıflar, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile aydınlar; “paranoya” ile de suçlandılar. Küresel sermayenin yerli işbirlikçileri tarafından, öne çıkarılan sözüm’ona aydın geçinen Mehmet Ali (Kemal) Birand’lar, Post Modern “Kürt Teali Cemiyeti” ve “Avrupa Muhipleri Cemiyeti” üyesi Hasan Cemal’ler, eski terörist ve APO postacısı Cengiz Çandar’lar; toplumun kafasını karman-çorman etmeyi başardılar.
Bunun adı, toplumu “psikolojik operasyon”a tabii tutmaktır.
M.Ali (Kemal) Birand’ların, Avrupa Muhipleri Cemiyeti üyesi Hasan Cemal’lerin, APO postacısı Cengiz Çandar’ların, bugüne kadar savunduğu tek çizgi; millî egemenliğin AB(D)’ye devredilmesidir. Bu koroya katılan, BOP’un “Dinler arası Diyalog” ve “Ilımlı İslâm Projesi” taraftarlarının sloganı da; “Ankara’nın şerrinden; Brüksel’in, Vatikan’ın, Washington’un şefaatine sığınmaktır.”
Küresel sermaye sahipleri ve yerli işbirlikçilerinin amacı; psikolojik operasyona tabi tuttukları Türk Milleti’nin “milli direncini” kırmak ve küresel güçlerin kölesi yapmaktır.
Pengertian Dari Flora
-
[image: Pengertian dari flora]
Pengertian dari flora
Pengertian flora dan fauna secara sederhana flora adalah tanaman dan fauna
adalah hewan. Sementara pe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder