NE AVRUPA BİRLİĞİ, NE DE LAİKLİK, TEK GÜNDEMİMİZ: “KAHROLSUN EMPERYALİZM” OLMALI.

NE AVRUPA BİRLİĞİ, NE DE LAİKLİK, TEK GÜNDEMİMİZ: “KAHROLSUN EMPERYALİZM” OLMALI.

Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com

Kurnaz emperyalist güçler; hep bu Milletin saflığından istifade etti. Kendi içimize nifak ekerek yönetti. Millî refleksi olan, emperyalizme karşı, sömürgeliciliğe karşı olanlarımızı; sağcı-solcu, sunni-alevi, laik-anti laik, şucu-bucu diye böldü ve birbirimize kırdırdı.
Peki bu emperyalist güçler neden bu coğrafyayı, neden Türkiye’yi seçiyorlar? Biz komplo teorileri üretmiyoruz. Halkımızı doğru bilgilendirmek istiyoruz. Neden Türkiye?
Çünkü emperyalist güçlerde “kuyruk acısı” var. Tâa Atilla’dan, Osmanlı’nın Viyana kapılarına dayanmasından, Millî Mücadele ile emperyalistlerin maşası Yunan’ın, dolayısı ile üzerinde güneş batmayan İmparatorluk olan İngiliz’in yenilgisinden dolayı“kuyruk acısı” var. Bu emperyalist güçler; Millî Mücadele yıllarında, yoksulluk içindeki bu Milletin, sömürgeci bileğini nasıl büktüğünü, emperyalist kafayı nasıl ezdiğini hiç unutmadı. Unutamadı.
Emperyalist güçler; “tarih”in bir “kültürler savaşı” ve bir “milletler savaşı” olduğunu çok iyi biliyor. Bunun rekabetinin olabileceğini aklından çıkarmadan, sinsi plânlarını uyguluyor. .
ABD’nin, bütün Avrupa Ülkelerinin, Rusya’nın, Çin’in perde gerisinde, gizli arşivlerinde Türkiye hep var. Türkiye’nin önemli bir yeri, bir değeri, dikkate alınması gereken bir gücü hep var.
Amerika kıtası demek ABD demek, Avrupa kıtası demek Avrupa Birliği Ülkeleri demek ise; Asya demek, Çin ve Japonya değil, Asya demek önce Türkiye demek, ondan sonra Çin ve Japonya demektir.
Bir kere biz “köklü devlet geleneğimiz”, “millî kültürümüz”, “dini inancımız” ve diğer unsurlarımızdan dolayı, bu gücümüzün farkında değiliz. Önce bakış açımızı buna göre ayarlamalıyız.
Ondan sonra yapacağımız şey, gündemimizi buna göre belirlemektir. Yani gündemimizi emperyalist güçler değil, biz belirlemeliyiz.
Emperyalist güçlerin “Türkiye gündeminde”; “AB üyeliği”, “laiklik” var.
Hayır sevgili okuyucularım!. Bizim gündemimizde AB üyeliği, laiklik falan yok. Olmamalı. Bizim gündemimizde sadece ve sadece “Kahrolsun Emperyalizm” olmalıdır.
Gündemimiz “kahrolsun emperyalizm” olduktan sonra, bunun hemen ardından, “emperyalizm nasıl kahredilecektir?” sorusuna cevap aranır.
Öyle ise “emperyalizm nasıl kahredilecektir?”
Bunun cevabı gayet açıktır. Kültür köklerimizden kopmadan, emperyalizmin “kavramlar tuzağına” düşmeden izlenilecek politikalarla. Bunun tarihteki en bariz örneği, Çanakkale Savaşları’dır, Milli Mücadele’dir. Bu savaşlardaki “ruh”tur.
Biz “kahrolsun emperyalizm” dediğimiz an, bugünkü gibi yalnız kalmayacağız. Onların kurduğu kukla terör örgütleri ile, “laiklik” ile, “AB üyeliği” ile uğraşmayacağız. Onların “kavram tuzaklarına” düşmeyeceğiz.
Aksine çok güçleneceğiz çook. Amerika kıtasından, Asya kıtasından, Afrika kıtasından, dünyanın en kuzeyinden, en güneyinden “müttefikler” bulacağız. O zaman inanın, bu coğrafya ve dünya rahat bir nefes alacak, İslâm âlemi toparlanma sürecine girecektir.
Emperyalist güçlerin kurduğu bu dünyada ne var? Kan var, gözyaşı var, işkence var, katliam var, işgal var, Müslüman kadınlara tecavüz var!..
Emperyalist gülerin kurduğu bu dünyada, dünya nüfusunun yüzde sekseni sağlıksız evlerde oturuyor. Yüzde yetmişi okuma yazma bilmiyor. Açlık sınırlarının altında yaşıyor. Her yüz kişiden biri üniversite mezunu. Milyarlarca insan susuzluktan, salgın hastalıktan kırılıyor.
Bu fotoğraf karşısında, emperyalist güçlerin yaptığı; atom bombası atmak, kendi çıkarları için ülke işgal edip katliam yapmak, ülkelerin içlerini darbeler, kardeş kavgaları ile karıştırmak ve “demokrasi hırsızlıkları”na bir maymuncuk yapıp, kendilerine biat eden yönetimleri iş başına getirmek.
Müslüman Türk Milleti’nin gündemine “kahrolsun emperyalizm” girdiği an, bu dünyada dengeler alt-üst olacaktır. Çünkü Müslüman Türk Milleti; “Yeni Bir Dünya Düzeni” kurabilecek tarihi köklere, genlere, inanca, birikime sahiptir.

Hiç yorum yok:

FAHRETTİN ALİŞAR

FAHRETTİN ALİŞAR


1963 yılında Konya'nın Derbent İlçesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Derbent ve Konya'da, yüksek öğrenimini G.Ü. Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. A.Ü.de lisansüstü eğitimini (mastırını) bitirdi. Yüksek lisans tezini "Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı" konusunda hazırladı.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 17 yıl öğretmenlik ve idarecilikten sonra, Başbakanlık Müşavirliği görevine atandı. 3 yıl Devlet Bakanı Danışmanı olarak görev yaptı. Daha sonra Başbakanlık ÖZİ'ye uzman olarak atandı. Halen bu görevine devam etmektedir.
Mersin'de görev yaptığı yıllar; İçel halk kültürünün araştırılması ve yazılı hale getirilmesi amacıyla, bölgede derleme çalışmaları yaptı. Derlemelerini İçel Kültürü Dergisi, Erciyes Dergisi, Güneyde Kültür Dergisi, Millî Kültür Dergisi ve Millî Folklor Dergisi'nde yayınladı.

10 yıl süreyle Mersin'de, İçel Kültürü Dergisi'nin çıkarılmasına katkıda bulundu.
TRT GAP Televizyonu'na, KKTC Çocuk Oyunları ve İçel Çocuk Oyunları'nı hazırladı ve bu programların danışmanlığını yaptı.
Birçok dergi, bülten ve gazetede; halk bilimi, eğitim ve kamu sendikacılığı konularında araştırma ve makaleleri yayınlandı. Yine birçok yerel ve genel televizyonda bu konularda televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Ankara temsilcisidir.
Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM ve Türk Folklor Araştırmaları Kurumu üyesidir.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

· İçel Çocuk Folkloru
· KKTC Çocuk Folkloru
· DERBENT
· ÇİĞİL TÜRKLERİ ve AŞAĞIÇİĞİL
· Nefsimize Zor Gelen Yazılar
· Kamuda Görevde Yükselme Kitabı (GYS)
· Konya Çanakkale Şehitlerimiz
· Derbentli Şehitlerimiz

YAYINA HAZIR ESERLERİ

·Konya Yer Adları, Yerleşik Bulunan Oymak, Cemaat ve Aşiretler
·Türk Memur Sendikacılığının Örgüt Yapısı ve Model Yaklaşımı (Tez Konusu)

falisar@mynet.com