KÜRESEL GÜÇLERİN, YERLİ TEMSİLCİLERİNE AÇIK MEKTUP
Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com
Senden görünen ama asla seni temsil etmeyip, küresel güçlerin emrini yerine getirenlerin icraatlarını, mümkün olduğunca sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Bu güçlerin emrindeki yazılı ve görüntülü medya o kadar çok güçlü ki; gündem oluşturma, halkı oyalama ve uyutma alanında oldukça başarılı.
Küresel gücü besleyen ilham kaynakları nelerdir? Bunu bilmeden, cereyan eden olayları doğru tahlil etmemiz mümkün değildir.
Bu ilham kaynaklarından, “Muharref Tevrat”a bir bakalım. Bu Tevrat ne diyor:
“-Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın!” (Tevrat, Mezmurlar Bölümü. 278-9)
“-Rabbin sana miras olarak vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın. Rabbin sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin!” (Tevrat, Tensiye 20/16, 18)
“-Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla!” (Yeremya Bölümü, 12/3)
“-Sen benim topuzumsun ve cenk silâhımsın. Ve seninle milletleri kıracağım ve seninle ülkeleri helâk edeceğim!” (Yeremya, 51/19, 20)
“-Vurun; gözünüz esirgemesin ve acımayın; ihtiyarı, genci ve ere varmamış kızı ve çocuklarla, kadınları helâk için vurun!” (Tevrat, Hezekiel 9/5-6)
Bu güçlerin beslendiği kaynakları tanıtmaya devam edelim.
Hz. İsa’nın havarilerinden Pavlus’un, İncil’de yer alan sözlerini okuduktan sonra, küresel güçlerin ve içimizdeki uzantılarının uygulamalarını daha da iyi tahlil edeceğimize inanıyorum. Bakın Pavlus ne diyor:
“-Ben daha çok kişi kazanayım diye, herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudilere Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa’nın denetimi altında olamadığım halde, Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandım. Tanrı’nın yasasına sahip olmayan değil de Mesih’in yasası altında olan biri olarak, Yasa’ya sahip değilmişim gibi davrandım. Güçsüzleri kazanmak için güçsüzlerle güçsüz oldum. Ne yapıp yapıp bazılarını kurtarmak için herkesle her şey oldum!” (İncil, 1.Korintliler 6, 1991; 9/19).
Pavlus bu sözleriyle, ideali uğruna her kılığa girebileceğini, her türlü sahte görüntü sergileyebileceğini açıkça beyan ediyor. Avrupa Birliği’nin izlediği politikaya ne kadar da çok benziyor.
Fransız komutan Napolyon da şöyle diyor:
“-Ben Katolik geçinerek Vendee Savaşı’nı kazandım. Müslüman geçinerek Mısır’a yerleştim. Papacı geçinerek İtalya’da yürekleri kazandım!”
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Ilımlı İslâm, Dinlerarası Diyalog, Medeniyetler İttifakı Projelerine ne kadar da çok benziyor.
Makyevelli’nin sözleri de şöyle:
“-Siyasi liderler, gerçekte öyle olmasalar bile, yönettikleri kitlelere, kendilerini dini bütün, dürüst, güvenilir, iyi yürekli, adil ve yansız olduğuna inandırmalıdır. Liderin amacına ulaşması için uygulayacağı her yöntem ve her türlü davranışı yasaldır!”
Küresel güçlerin hakim oldukları ülkelerde, iktidara hazırladıkları “işbirlikçi lider” çalışmalarına, ne kadar da çok benziyor.
İşte Küresel gücün ilham kaynağı bu ve buna benzer örneklerdir. Bunlar kitap olabilecek kadar çoktur.
Cesetler üzerinden “yeni bir dünya(!)” kuran, bu düşüncedir. Filistin’de, Afganistan’da, Irak’ta milyonlarca Müslüman katleden düşünce, bu düşüncedir.
Bu zihniyet, şiddeti kutsal amaçları için meşru kabul eden sapık bir zihniyettir. Müslüman Coğrafyası’nı cehenneme çeviren zihniyettir.
Bu zihniyetin “yerli temsilcilerini” tanımak için icraatlarına bakmak yeterlidir.
Haçlı ve Siyonistlerin borsa ve bankalardaki gelirlerinden vergi almayıp, “millî sermaye”den vergi alan, bu zihniyetin temsilcileri değil mi?
“Daha hızlı Batılılaşma, biraz daha ABD’nin suyuna gitme” düşüncesini benimsetmeye çalışanlar, bu zihniyetin temsilcileri değil mi?
Ülkenin sıcak sermaye kontrolünü, Haçlı ve Siyonistlerin eline geçmesine aracı olanlar, bu zihniyetin temsilcileri değil mi?
BOP çerçevesi içerinde, küresel güçlerin senaryosunu yazıp, uygulamaya koydukları “Ilımlı İslâm, Dinlerarası Diyalog” projelerine alet olanlar, bu zihniyetin temsilcileri değil mi?
BOP ve Medeniyetler İttifakı’nı savunanlar, bu zihniyetin temsilcileri değil mi?
Tarih bilgisinden yoksun, kendini “şah”, halkını “piyon” gören, küresel güçlerin yerli temsilcileri unutmamalıdır ki; “oyun bitince, ‘şah’ da, ‘piyon’ da aynı kutuya konulacaktır.”
Okuyucuya Not:
Değerli Okuyucum Zafer Konya Bey, Barzani’nin kimliğiyle ilgili belge soruyor. Ucla’da profesor olan Yona Sabar’ın 1982’de Yale Üniversitesi tarafından yayınlanan “The Folk Literature of the Kurdistani Jews: an Anthology” (Kürdistan Yahudilerinin Halk Edebiyatı Antolojisi) adlı kitabı ve tarihçi Ahmet Uçar’ın Osmanlı Arşivlerine dayalı araştırmaları, Barzanilerin çok sayıda “Haham” çıkaracak kadar köklü bir Yahudi aile olduklarını ortaya koymaktadır. Haham Nathanel Barzani ve oğlu Haham Samuel Barzani belgeli Yahudilerdir. Haham Samuel Barzani’nin kızı Haham Asenath Barzani, Amerikan Yahudilerinin ilk kadın Hahamıdır. Osmanlı Dönemi’nde 1856 yılında, Haham Sallum Barzani casusluk yaptığı gerekçesiyle, Musul’dan Selanik’e sürgün edilmişlerdir.
Pengertian Dari Flora
-
[image: Pengertian dari flora]
Pengertian dari flora
Pengertian flora dan fauna secara sederhana flora adalah tanaman dan fauna
adalah hewan. Sementara pe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder