“CAMBAZA BAK” OYUNU İLE OYALANIYORUZ.

“CAMBAZA BAK” OYUNU İLE OYALANIYORUZ.
Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com
Emperyalist güçlerin ülkelere aşıladığı renkli başkaldırılar, bazı ülkelerde meyvesini verdi. Bunların çoğu “turuncu devrim” olarak adlandırıldı. Bunun somut örnekleri Soros’un; Baltık Ülkeleri, Ukrayna, Kırgızistan ve Gürcistan ’da yaptığı “turuncu devrim”lerdir.
Soros, yıllardır ülkemizde de çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalarını TESEV üzerinden yürütüyor. Hem de gizliden değil, açıktan yürütüyor.
Soros’un Türkiye’deki temsilciliğini sürdüren Can Paker; Soros beslemeli gazeteci ve televizyoncuları evinde ağırlıyor. Açıkça toplantılar organize ediyor. “Genç siviller” adlı bir örgüt kuruyor. Dergi ve gazete çıkarıyor. Bir-iki bin trajlı gazetelerini en çok izlenen televizyonlar, her gün sabah izleyicilerine okuyor. Devletin en üst yöneticileri ile muhatap oluyor. Kısacası, toplantılarla, çıkardığı gazete ve dergilerle ve de bazı görüntülü medya organları ile propaganda yapıyor.
Bütün dünya biliyor ki Soros; CIA’nın “turuncu devrimler” organizatörüdür.
Bunları niçin anlatıyorum? En son Kafkaslarda yaşanan olaylar gösterdi ki; bu coğrafyadaki tehlike sadece “Büyük Ortadoğu Projesi” değil.
Gürcistan’da Saakaşvili’yi iktidara, CIA’nın organizatörlüğünü yapan “Soros” getirmiştir. Adına da “turuncu devrimi” konulmuştur. Ardından Batı’ya doğalgaz ve petrol taşımacılığı ile ilgili projeler devreye sokulmuş, bununla ilgili olarak birçok ülkenin eli-kolu, çeşitli antlaşmalarla bağlanmıştır. Devamında; Gürcistan ordusunun eğitimi, askeri yardımlar, askeri altyapının oluşturulması vs. birbirini izlemiştir. En son yapılan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) buru hattı projesini bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Soros’un maddi ve manevi desteği ile işbaşına gelen iktidarların zayıflaması ile birlikte, bir başka oyun devreye sokuluyor:
“Ülke halklarına ‘korku’ yaymak ve onlara sığınacakları bir şemsiye göstermek!”
Nihayet bugün Kafkaslarda yaşanan “Rusya-Gürcistan Çatışması(!)” bu oyunun bir parçasıdır. Soroscu Saakaşvili’nin; CIA’nın, AB’nin onayı olmadan, Güney Osetya’ya vurması mümkün mü? Hayır. Öyle ise plân ne?
Soroscu Saakaşvili’ye bu saldırı yaptırılarak, Rusya kışkırtılmış, Gürcistan’a saldırtılmış, Gürcistan halkı korkutulmuş, şimdi de AB(D) şemsiyesi altında bir güvenceye alınmaya çalışılıyor. Bu coğrafyadaki Gürcistan vari ülkelere de bir Rus korkusu yayılmaya çalışılıyor. Ardından emperyalist istekler gelecek!
Elbette ki Rusya; AB(D)’nin, CIA’nın oyununa gelmek için böyle bir saldırı plânlamıyor. Kafkaslarda ve diğer alanlarda güç dengesi olduğunu, büyük devlet, süper güç olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Kendince görevini yapıyor.
Türkiye burnunun dibinde cereyan eden, bu oyunun neresindedir?
Öncelikle şunu belirtelim! Özel sektöründen, sokaktaki vatandaşına, boğazına kadar “borç batağına” gömülen bir ülkenin, “kendi insiyatifi”ni kullanması oldukça zordur.
Türkiye’de; son on yıl içerisinde, lüks tüketim için en az “100 milyar dolar” harcanmıştır.
Cep telefonu cihazlarının ithalatı için 20 milyar dolar, cep telefonu ile konuşmak için de 60 milyar dolar havaya uçurulmuştur.
Bu paralar; kendi ayaklarımız üzerinde durmamız için temel direk oluşturacak “Araştırma-Geliştirme (AR-GE)” ye harcanmış olsa idi ne olurdu?
Millî uçağımızı yapardık.
Millî gemimizi yapardık.
Millî tankımızı yapardık.
Millî füzemizi yapardık.
Millî kozmik yazılımımızı gerçekleştirirdik.
Uzun yıllar emperyalist güçlerce; ülkemizin “milli çıkarları” hem içerden, hem de dışardan, birer birer imha ediliyor.
Gelecekleri ellerinden alınan Türkiye’nin asıl sahipleri ise, her gün sahneye konulan yeni bir “cambaza bak” oyunu ile oyalanıyor.
Maalesef görünen fotoğraf bu!