SOROSÇULARIN “NAYLON MALİ GELİŞME” EDEBİYATI
Fahrettin ALİŞAR
falisar@mynet.com
Cihan Devleti Osmanlı’yı çökerten en önemli unsurlardan biri, yabancılara verilen geniş imtiyazlardı. Yani yabancılaşma, diğer adıyla “kapitülasyonlar”. Lozan’da savaş tehditlerine rağmen, zayıf gücümüzle reddedilebilmişti. Çünkü kapitülasyonlar nedeniyle, Anadolu tam bir “müstemleke” durumuna sokulmuştu.
Bankalar yabancıların elindeydi. Türk tarım ürünleri ithalatı, istila hareketi gibiydi. Yabancılar bütün iktisadi kollarımıza hâkimdi. İstedikleri malları, istedikleri şekilde getiriyor, sanayimizin gelişmesine mani oluyorlardı.
Şimdi Türk tarımı ne durumda? Pancarcılık ölmüş, tütüncülüğün yerinde yeller esiyor, buğday, pirinç, bakliyat üreticisinin hali perişan. Marketlerimiz yabancı tarım ürünlerinin istilası altında.
Millî endüstri iflasın eşiğinde. Yabancılar bütün iktisadi kollarımıza hakim durumda. İstedikleri malları, istedikleri şekilde getirip, sanayimizin gelişmesine mani oluyorlar. İthalat ve ihracat arasındaki fark; ihracatımız aleyhine, her geçen gün çığ gibi büyüyor.
Millî endüstriden neredeyse söz edemez duruma geldik.
İktisadi gelişme olmadan “mali gelişme”den söz edilebilir mi? Söz edilebiliyorsa bunun adı “naylon mali gelişme” olmaz mı?
Milli gelirimizden en düşük payı alan gruplara bir bakalım:
1. Köylü
2. Esnaf
3. İşçi
4. Memur
5. Emekli
“Orta direk” yani “orta sınıf” artık yok oldu.
Millî tarımımız, milli endüstrimiz, büyük ve orta boy sanayimiz çöktü. “Kapitülasyon mütegallibeliği”ne doğru hızla ilerliyoruz. Yani yabancılaşma, yabancılara verilen imtiyazlar giderek artmakta.
Türk köylüsünden destek çekilirken, yabancı tarım ürünleri ithalatının kapıları hesapsız, kitapsız ardına kadar açılmakta.
Milli tarım siyaseti; AB talepleri doğrultusunda terk edilmekte. Türk köylüsünün ürünlerinin yerini, yabancı tarım ürünleri almakta.
Bununla yetinilmemekte; bin bir güçlükle kapitülasyon mütegallibesinin elinden alıp, millileştirdiğimiz limanlarımız yine yabancı ortaklıklara teslim edilmekte, sıra tüyü bitmedik yetimin hakkının da bulunduğu, milletin vergileri ile yapılan büyük “karayolları”nın satışına gelmekte. Bugün hazineye milyarlar aktaran “karayolu gelirleri” de bu gidişle emperyalistlerin kasalarına akmaya başlayacaktır.
“Milli finans” yerini, yabancılaşan finansal yapıya yani “yabancı bankacılığa” bırakmış durumda.
Satılmadık milli endüstri, satılmadık milli varlık neredeyse kalmadı.
Anadolu toprakları; yabancı serbest kolonisi sayesinde, geçmişte olduğu gibi tam bir müstemleke haline dönüştürüldü.
Bütün bunlar; “iktisadi teslimiyet siyaseti”sayesinde gerçekleşti. Tabii ki bunu; Wahshington-Brüksel ikilisi arasında dolaşıp duran, içimizdeki Sorosçular organize ettiler.
Yerli Sorosçulara göre “milli” olunmamalı, “global” düşünülmelidir.
Bütün kaynakları yabancılaşmış, kapitülasyon mütegallilibeliğine terk edilmiş bir ülkenin, milli egemenliğinden bahsetmek mümkün müdür? Tarihte bunun örneği var mıdır?
Var olduğunu iddia edenler; iktisadi gelişme olmadan, “mali gelişme” diye, “naylon mali gelişmeyi” millete yutturan, içimizdeki Sorosçulardan başkası değildir.
Davet: 9-10 MAYIS 2008’de,“Çumra’nın Dünü-Bugünü-Yarını Sempozyumu”na konuşmacı olarak katılacak ve “Çumralı Şehit ve Gazilerimiz” konulu bir sunum yapacağım. Konya Tarımının öncüsü Çumra’da sizlerle buluşmak üzere, sağlıklı günler dilerim. Dua ile. F.A.
Pengertian Dari Flora
-
[image: Pengertian dari flora]
Pengertian dari flora
Pengertian flora dan fauna secara sederhana flora adalah tanaman dan fauna
adalah hewan. Sementara pe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder